Şu ana kadar ikili sistem 7-19’a yapılan 3 eleştiri gelişti. Bu iddialar şunlardır:
- 7-19’un matematiksel olasılık açısından hiçbir özelliği yoktur.
Bu iddia yeterince komiktir. Her halûkârda birbirine bağımlı olan farklı iki sayının olasılığı tek sayının olasılığına oranla kat kat düşüktür.
- “7-19 bir sistem midir ki” şeklinde yapılan ironik soru
Bu daha da komik olan bir yaklaşımdır. Bu yazının sonunda alıntılanan bir üniversite dokümanında belirtildiği üzere, sistemler tek sayı üzerine inşa edilemezler; en az iki elemanlı olması gerekir.
- Bir arkadaşım 19’u savunanların bir iddiasını iletti. (3’ncü) iddia şudur: “Bir kodlamada hata düzeltme özelliği yoksa bir kodlamadan bahsedilemez. 19-7’nin böyle bir özelliğini görmedim.”
Şimdi bu iddianın üzerinde duralım:
KURAN METNİNDE KODLAMA, HATA DÜZELTME (Error Correction) MESELESİ MİDİR?
İlk önce şunu belirtelim ki, bir metinde oynama yapılırsa kodlamanın önemi o zaman devreye girer. 1400+ yıl Kuran metninde kodlama olup olmadığı tartışması yoktur. Günümüz bilgisayar çağında, çağın gerektirdiği araştırma-inceleme konsepti nedeniyle Kuran metni tahribata uğramış, bunun üzerinde araştırma yapılmıştır. Sonuç olarak bir kişinin kendince ölçü koyduğu 19 sayısını kullanarak metinden 2 ayet çıkarmış, hatta hiçbir delili olmaksızın 68. surenin başlangıcındaki N (ن ) harfini kendince kelime olarak “Nun” (نون ) şeklinde belirleyerek Kuran’a 2 harf (waw ve nun) eklemiştir! Eğer kodlama bir hata düzeltmeyse Kuran’a kendi kafasına göre iki harf ekleme neyin nesi oluyor?
Kodu insan belirlerse (74:19) kendi koyduğu kodlamaya göre bir sürü hata görecek, hatta N harfi örneğinde olduğu gibi harfler ekleyerek kelimeye dönüştürecek ve Kuran’ın kelimelerine bir kelime daha eklemiş olacaktır. Dahası birisi çıkar, ben de şu tarz bir kodlama uyguluyorum, dolayısıyla şurada şu kelime eksik, burada 1 harf eksik (veya tam tersi) iddialarda bulunursa ve kendi ölçüsüne göre bir tutarlılık varsa, error correction mantığına göre karşı çıkılamaz bir sebep teşkil edecektir. Fakat kodlama sistemi Yaratıcı tarafından belirlenmişse (15:87, 39:23) insanın kendi koyduğu ölçüp biçmenin hataları hemen ortaya çıkacaktır. Bu nedenle Kuran metnine yapılan en büyük hata metinden ayet çıkarma veya bir şeyler eklemedir. İşte, Allah’ın belirlediği El Mesani ikili kodlaması bu tür insan müdahalesiyle gerçekleşerek Kuran metnine yapılan çıkarma ve eklemelerin hatasını (ve aptalca oluşunu) ortaya çıkarmaktadır. (Burada imlâ hatalarını kast etmiyoruz. Gerçekte Kuran’daki imlâ hataları Kuran metninin orijinalliğinin günümüze kadar sağlam bir şekilde taşındığının ayrıca özel bir kanıtını oluşturmaktadır.)
Eldeki metinde kişi kendi belirlediği ölçüye göre taratma yaparsa, elbette kendi koyduğu ölçüye göre birçok hata görecek; ekleme ve çıkarma yapacaktır. Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Fakat metnin beyan ettiği kodlamaya göre – ki ikili sistem kodlamasının beyan edildiği ve bu ikiliden birinin 7 sayısı olduğu bizzat metnin içindeki bir ilandır – hiçbir şekilde ekleme veya çıkarmanın olamayacağını gösterecektir. Bu durum bozulmuş biçimlenmenin düzeltilmesi (distortion correction) olayıdır.
Kaldı ki sistem tek sayıyı kabul etmemektedir. Bir sistemin meydana gelmesi için en az iki sayıdan meydana gelmesi gerekir. Aşağıda Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Sayısal Tasarım Laboratuvarının hazırladığı dokümanda da olasılık açısından ikili sistemlerin hata verme oranının çok düşük olduğu belirtilmektedir. Aslında bilgisayar olsun, metin olsun (dijital veya analog) verilerindeki “kodlama” olayının özelliği bir “şahit tutma” mantalitesi taşımaktadır. Kuran metnini incelediğimizde ister analogta ister dijital verilerde olsun, şahitlikte bulunulması veya şahit olma sayısı en az 2 olduğu anlaşılacaktır. Kuran’daki bu nasa göre hiçbir durumda tek şahit ile yapılacak şahitlikler kabul edilemezdir. Bu nedenle Kuran’ın beyanına göre kodlamada da şahit tutulan iki sayı vardır; bunlar 7 ve 19’dur.
Dijital kodlamaya örnek
Eşitlik
İkili veriler üzerinde işlem gören sistemler için aynı anda ancak bir bitin hatalı olabileceği iki bitin aynı anda hatalı olma olasılığının ihmal edilir düzeyde olduğu varsayımı yaygındır. Çözümü basitleştiren bu varsayım gerçek hayatta da çoğu kez geçerliliğini korur. Verinin bir bitinde hata olabileceği kabul edildiğinde hatanın varlığını ortaya çıkarmak için kullanılan en yaygın uygulama veriye bir bit daha ekleyip (eşitlik biti) yeni bir kod sözcüğü oluşturmaktır. Eşitlik biti, kodlanan verinin lojik 1 değerli bitlerinin sayısının tek ya da çift yapılmasını sağlar. Böylece eklenen eşitlik bitiyle n bitlik veri n+1 bitlik kod sözcüğüne dönüşmüş olur. Kod sözcüğü alıcıya iletildiğinde, alıcı tarafta incelenerek iletim sırasında hatanın olup olmadığı algılanmış olur. Seri veri iletiminde ve manyetik bilgi saklama işlemlerinde eşitlik yöntemi yaygın olarak kullanılır.
http://ceng.ktu.edu.tr/labs/st_kodlama.pdf
Sistemin Tanımı ve Özellikleri
Genel olarak düzenli bir biçimde birbirini etkileyen ve birbirine bağlı birimlerden, değişik bölümlerden oluşan ve genel bir plana göre kurulan, belirli bir sonuca ulaşmak için amaca yönelmiş bir bütündür. Sistemler, parçalardan oluşan dizinin, bütünün genel amacına doğru birlik halinde çalışması ile ortaya çıkan yapılardır. Ackoff’a göre Sistem aralarında ilişki bulunan, belirli bir amaca ulaşmak için, birbirleriyle etkileşimde olan elemanlar grubudur. Birbirine bağımlı olan (etkileşen veya ilişkili olan) iki veya daha fazla parçadan oluşan, çalışma ve özellikleri itibariyle belirli bir sınırı olan örgütlenmiş ve bölünmez bir bütündür.
Yukarıda wikipedianın özetleyerek alıntılamış olduğu sistem ve özellikleri hakkındaki bilgi, Dokuz Eylül Üniversitesine ait dokümanda detaylı olarak yer almaktadır. (İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:19, Sayı:2, Yıl: 2004) Sistemin tanım ve özelliklerini şu linkte yer alan 79-82 arasındaki sayfalarından inceleyebilirsiniz:
http://dergi.iibf.deu.edu.tr/index.php/cilt1-sayi1/article/download/169/pdf_153