19 SİSTEMİNDE ÇİFTE STANDARTLI METODOLOJİLER
ELEŞTİRİ Mİ, EMPATİ Mİ?
Eleştiri, yol gösterici, gelişmeye destek sağlayıcı ve yapıcı olmalıdır. Böyle eleştiriler bilimsel gerçekliğin delillerini barındırıyorsa iddia sahipleri kendilerini ve ileri sürdükleri iddialarını geliştirebilirler. Doğru ve sağlıklı bir eleştiri, empati duygusu içermeli, fikirler ve konular üzerinde olmalıdır.
19 savunucularının ikizkodlamaya yaptığı eleştiriler yapıcı olmaktan ötedir. Kendilerinin uyguladıkları sayısal bileşenler yöntemi ikizkodlama ile aynı olmasına rağmen, içi boş argümanlarla genelleme yaparak hem kendi eksikliklerini görememekteler hem de karşı tarafı çürütmek isteyen tenkitler geliştirme çabasını gütmekteler. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
- Projeksiyon: 19 sistemindeki kusur ve yetersizlikler görmezden gelinerek sistemsizliğin karşı tarafta olduğunu iddia etmeleri; bu manipülasyonlarla karşı sisteme “saçmalık” hissini verdirmeleridir.
- Kuran anlatımlarını gözardı etmek: 19 savunucuları tartışmaya girdiklerinde karşı tarafı alakasız argümanlar ile sürekli evirip çevirip konuyu aynı yere çekerek, alakası olmayan özellikleri konuyla bağdaştırmaya çalışmaktalar. Böylece tribündekilerin kafasını karıştırarak ve itiraz edilen konunun ortaya çıkardığı “vahy metinler”ini gözardı ederek anakonudan uzaklaşırlar. Hatta bu tür sayısal çalışmalar yüzünden karşı tarafı “19’a zarar verici” olarak niteleyenler bile olmaktadır.
- İçi boş nitelemeler yapmak: Kuran’ın açık ifadelerine rağmen sayısal sistem ile alakalı farklı bakış açılarına tamamen kapalıdırlar. Bu nedenle kendi görüşlerini net ve kesin doğru olarak kabul eder ve karşıdaki insanı farklı düşündüğünden ötürü “zebra” olarak tanımlamaktan çekinmezler. Kuran metnine göre kendileri zebra konumunda olduklarının farkında bile değiller. Yani, bilmiyorlar; bilmediklerini de bilmiyorlar.
- Cımbızlama ve iftira: Açıklanmaya çalışılan onlarca şey arasından zayıf sandıkları bir veriden işine gelenleri cımbızla çekerek ve konuyla alakasız argümanlar öne sürerek diğer en önemli noktaları göz ardı ederler. Bir kısmı da anlatımlarda konunun açıklanması için yer alan, fakat tablolarda yer almayan bir veriyi cımbızla çekerek iftiraya varacak derecede isnatta bulunmakta. Bu kişiler konudan ne kadar kopuk olduklarını da görememekteler. Hatta iftira edecek düzeyde alçalarak ikizkod sisteminde 5 farklı uygulama yapıldığını bunlardan 4’ünün 4 işlem, yani çarpma, çıkarma, bölme, toplama işlemleri uygulandığı iftirasında bulunanlar bile çıkmaktadır. (Allah bu iftiracılara akıl-fikir versin mi, vermesin mi, nasıl dua edeceğimi bilemedim.)
- Önyargı: Daima 19’un eksiklikleri bulunup 7 ile tamamlanan ikizkod sistemine, “kendilerinin farkına vardığı yeni bir bulgu için, nasıl olsa 7 ile tamamlanır” gibi ironik bir yaklaşımla sistemi bertaraf etmeye çalışırlar.
- Kale direklerini taşıma: İkizkod için önceleri “matematiksel bir değeri yok” denildi. Matematiksel değeri ispatlanınca “bu bir sistem midir ki?” denildi. Sistemin daima en az iki farklı sayı ile gerçekleşebileceği anlaşıldıktan sonra, “kodlamalar hata düzeltme (error correction) özelliğine sahiptir bunu ikizkodlamada görmüyoruz” demekteler. Bu tavra “kale direklerinin taşınması” denir. Bu, kendi belirledikleri ve kural bozucu anlayış daha nereye kadar…? Başka hangi bahanelerin arkasına sığınılacak, bilinmez.
İftiraları bir kenarda tutarsak, söz konusu eleştirileri temelde 2 maddede toplayabiliriz.
- İkizkod sisteminde bazen 7 ele alınırken bazen 19, bazen de her ikisi aynı anda ele alınmaktadır. Bu da olasılığı yükseltmektedir.
- Yeri geldiğinde toplamlar ele alınırken, yeri geldiğinde sayılar ardışık olarak dizilmekte, vb.
Ancak, işin aslına bakıldığında bu eleştirilerin kendileri açısından oldukça komik olduğu görülmektedir. Görünen o ki 19’cular bu tenkitleri yaparken empati yapmamakta; aynaya hiç bakmamaktalar. Eğer bakmış olsalar, ikizkodu lekelemek istedikleri bu tenkitlerin aynısının hatta daha fazlasını kendilerinin yaptıklarını rahatlıkla görebilirler. Biz burada birkaç örnekle yetineceğiz.
19 sistemi diye adlandırdıkları verilerde birçok metodolojinin nasıl kullanıldığını görerek kontrol etmek için aşağıdaki linkte yer alan “Üzerinde 19 Var” kitabına müracaat edilebilir.
https://docs.google.com/file/d/0B-U7q90GU9PjY2V5M2c5blNya1U/edit?pref=2&pli=1
19 sistemi diye iddia ettikleri ve devamlı pişirerek önümüze sundukları, metodoloji farklılıklarını özetle şöyle sıralayabiliriz:
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 1
Sistemde tutarsızlıklar: Besmele kelimeleri sayılırken B ile başlayan 3 Bismi’yi hesaba katmazlarken, Billahi ve Birrahmani gibi B ile ek almış isimleri hesaba katmalarıdır.
Örneğin hesaba kattıkları Birrahman kelimesi 3 kez geçer: 13:30, 19:18, 43:33
Hesaba katmadıkları Bismi kelimesi de 3 kez geçer: 1:1, 11:41, 27:30
Eğer elifli olan isim kelimelerini hesaba katıyoruz Bismi de de elif yoktur hesaba alınamaz derlerse, bu kez elifli olmayan Lİ-LLAH kelimelerini hesaba katmaları da tam bir çifte standarttır.
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 2
“Her bir suredeki toplam ayet sayısını ve yanına tek tek ayet numaralarını (7 1234567……6 123456) biçiminde yazarsak 12692 basamaklı bir sayı elde ederiz. Birkaç metre uzunluğundaki bu sayı 19’un tam katıdır” denilerek keyfiliğin zirvesine çıkılmıştır (Sayfa 137). Halbuki Tevbe 128-129 dahil 6236 ayetin numaralarının ardışık dizilimi doğrudan 19’un katını vermektedir.
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 3
Yeri gelince kelimeler ek almayan (örneğin Rahman/Rahim gibi) formlar üzerinden sayılıyorken, hesaplarına gelen bazı kelimeleri kök olarak saymaktalar. (19 ReŞeDe kökü gibi.)
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 4
Besmele kelimeleri sayılırken ALLAH isminin geçtiği tekrarsız ayet numaralarının toplamı 19’un katı olarak gösterilirken (Sayfa 80), İSİM, RAHMAN ve RAHİM kelimelerinin geçtiği sure/ayet numaralarının tekrarlı veya tekrarsız toplamlarından hiçbiri 19’un katı çıkmadığı için bundan bahsetmemekteler. (Sayfa 66, 80 ve 81). Böylece önlerinde iki seçenek durmakta; bunlar hem 4 kelimenin tekrar adetleri 19’un katı olmalıydı, hem de geçtikleri sure ve ayet noları 19’un katı olmalıydı. Ancak Besmele kelimelerinin hem tekrarlarında hem sure ve ayet numaralarında 19 tutmamıştır. Bu durumda 8’de 5, yani % 62,5 kadar bir tutturma görülmektedir. … tabii ki bu oran iki ayeti yok saymaları neticesinde çıkıyor.
Metodoloji diye tutturan 19’cular ALLAH isminin geçtiği tekrarsız ayet numaralarının yanındaki sure numaralarını toplayarak 39045 (19K) ulaşarak ilke tanımazlıklarının bir örneğini daha göstermişlerdir. Ama maalesef tekrarsız ayet numaralarının yanında duran bu sure numaraları tekrarlıdır. Yani sure no tarafı tekrarlı, diğer ayet no tarafı ise tekrarsız olarak ele alınmıştır. Yan yana verilmiş iki sütunun birbirinden farklı şekilde ele alınmasını nasıl izah edecekler acaba?
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 5
Birçok yerde sadece numaralı ayetler sayılmakta, (mesela Besmele kelimelerinin geçtiği ayet sayısı) fakat “Kuran, 6234 adet numaralanmış ayet ve 112 numarasız ayet içerir” denilerek 19’un katı olan 6346’ya ulaşılmaktadır (Sayfa 137).
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 6
Sayfa 93, 94 ve 95’te görüleceği üzere iki farklı metodoloji daha kullanılmış.
- Besmele kelimeleri ve harflerinin sayısal değerleri bu kez toplam olarak değil, ardışık olarak ele alınmış
- Besmelenin oluştuğu kelimelere ilaveten dışarıdan 1, 2, 3, 4 sayıları verilerek sıra numarası tayin edilmeye çalışılmış… Bu işlemi sadece besmelede kullanırlarken, diğer işlemlerde kullanmıyorlar.
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 7
Tüm başlangıç harfler tek tek harf olarak ele alınıp sayılmışken, 68. surenin ilk ayetinde bu kural af edilemez şekilde ihlal edilerek N harfi yerine harfin ismi olan “Nun” kelimesi ile belirtilerek hesap edilmiştir. Bu hem büyük bir tutarsızlıktır hem de Kuran’a Kuran’dan olmayan 2 harf eklemekten başka bir şey değildir.
Tek harf olan Q örneği için bkz. sayfa 106.
Tek harfi olan N’nin kelime olarak gösterildiği tutarsızlık için bkz. sayfa 125, 126
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 8
Başka bir metodoloji ise, buldukları bir sayının rakam değerleri toplamını da ortaya katmalarıdır. Örneğin öne sürdükleri KURAN’IN TOPLAM AYET SAYISI olan 6346’nın rakam değerleri toplamını da delil olarak sunmalarıdır. 6+3+4+6=19. Fakat bu metodu KURAN SURE NUMARALARI TOPLAMI olan 6555’e ya da TOPLAM SURE SAYISI 114’e uygulayamıyorlar. Tuttuysa ne ala, tutmadıysa pekala mualla…
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 9
Bazı durumlarda sure ve ayet noları tekrarlı sayılıyor. Örneğin yukarıda bahsi geçen “Allah” lafzının geçtiği sure no tekrarlı toplamını delil olarak sunmaları gibi…
Bazı durumlarda da sure noları tekrarsız sayılıyor Örneğin; Wahdehu kelimelerinin geçtiği sure ayet numaralarının toplamı gibi, (sayfa 177)
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 10
Başlangıç Harfli ve Başlangıç Harfsiz sure gruplamasından birinde eğer bir 19’lu veri yakalarlarsa, aynı verinin geçtiği diğer gruptaki toplamlar 19’un katını vermediği için gündeme getirmezler. Bizim burada bu tür davranış ve çıkarımlara “ettehiyyato, çawa lé hato” veya “gel keyfim gel” derler.
Bir örnek: 19 savunucuları başlangıç harfsiz 85 surede ALLAH lafzını bulunduran ayetlerin toplam sayısı 1045 (19×55) olarak verirler. Başlangıç harfli surelerde ellerinde kalan ALLAH lafzının geçtiği 775 ayet sayısını hiçbir şekilde açıklayamazlar. Yine aynı şekilde besmeleyi oluşturan kelimelerin ayet numaraları ve sure numaraları toplamını yalnızca başlangıç harfsiz sureler için verirken, başlangıç harfli surelere ilişkin bir veri ortaya koymazlar.
19 Sisteminde Çifte Standartlı Metodoloji – 11
19 savunucuları Allah adına kullanılan 21 adet arş kelimesinden birini zamirli diye çıkarırlar. Yani onların belirlemiş olduğu kurala göre zamirli kelimeler sayılmayacakmış! Sonra Tevbe 129’daki EL’ARŞ’ı da çıkarıp 19 sayısına ulaşırlar. Örneğin 12:100 ya da 27:23’te geçen arşları neden saymadınız deyince de “biz Allah için olan arşları saydık” derler. Ama konu Reşad isminin sayımlarına gelince tüm kök kelimeler ele alınmakta, yani isimler, fiiller, mastarlar vs. her ne varsa komple sayılmıştır -ki Reşad bunu bizzat kendisi belirtmiştir.
Tabi çifte standartlar bunlarla bitmez. Sadece sonunda Nun harfi bulunan sureleri ele alıp diğerlerine hiç bakmama, sadece son ayet numarasının 9 rakamı ile biten sureleri ele alıp diğerlerine hiç bakmama gibi… Dahası ilk başlangıç harf grubu ALM ile son başlangıç harf olan N arasını başlangıçlı-başlangıçsız sureleri ayırt etmeden benzeri birçok ikircikli durum ele alınarak sunum yapılmaktadır. Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için yazının sonunda linki verilen Muddessir ve Hicr Surelerinin Etimolojik Analizi dosyasında Dr. Kemal Yıldız’ın hazırladığı “karşılaştırmalı tablo” incelenebilir.
19 Savunucularına Bir Soru
Bir mantığı var diye savunduğunuz metodolojik kuralları serbestçe koyma yetkisini kendinizde görüyorsunuz da, neden bu yetkiyi başkalarına vermiyorsunuz? Bırakın da olayın mantığı olup olmadığına okuyucu karar versin.
KURAN’DAN BİR ANEKDOT
19 sayısı 74. surede geçmektedir. 19 savunmacıları bu iki sayıyı ardışık olarak önce 19’u sonra 74’ü dizerek 19’un çıkış tarihi olan 1974’e denk geldiğini gururla dile getirmekteler. 19’u ortaya çıkaran şahsın özelliği, yanlış hesap yaparak iki ayetin Kuran’dan olmadığını iddia etmesidir. En önemli saydığı delili, bu iki ayette geçen biricik ALLAH isminin fazlalık oluşturduğu iddiasıdır.
Şimdi bunlara işaret eden bir ayete bakalım. Bu ayet, ALLAH İSMİNE İŞARET ETMEKTE ve bu ismi kullanarak bir kandırma faaliyetinde olan şahsı fail olarak ĞARUR şeklinde nitelemektedir. Ğarur kelimesi Kuran’da KANDIRICI anlamında geçen olumsuz bir sıfattır. Ayet şöyle:
“…We la yeğurrennekum billah il ĞARUR”
“….Sakın kandırıcı sizi “Allah” ile kandırmasın” (31:33)
İşte, ĞARUR, yani KANDIRICI isminin sayısal değeri de 19×74’tür.
Ğarur (Kandırıcı) isminin sayısal değeri: Ğayn 1000 + Re 200 + Waw 6 + Re 200
Toplam: 1406 = 19×74
1406, Kuran’ın nüzul süreci ortalarından 1974’e kadarki hicri yılların sayısına tekabül eder. 1974 sayısı yine 19’un geçtiği Müddessir Suresi’nin ilk iki ayetinin sayısal değeridir. Böylece bu veriler Kuran’a bir operasyon yapılacağına dair sayısal bir işaret sunmaktadır. Bu darbe operasyonunun mahiyeti Müddessir Suresi’nin ayetlerinde ayrıntılı olarak bildirilmektedir. Bunu görmek ve incelemek için şu linke yönelebilirsiniz: Müddessir ve Hicr Suresi’nin son bölümünün tercüme edildiği bu dosyayı incelemediğiniz takdirde, Kuran’ın günümüz hakkında verdiği gaybi haber niteliğindeki bilgilerden habersiz kalacaksınız.
http://www.ikizkod.com/2016/07/01/muddessir-ve-hicr-surelerinin-etimolojik-analizi/
Ğarur kelimesi kategorik olarak Kuran’da ikiye ayrılmaktadır.
- Dünya hayatının geçimliği (Alçakça Yaşam) ile ilgili aldanma
- Din, Allah, Peygamber vb. ile ilgili aldatma
Dünya hayatı ile ilgili “ğarur/aldanma”, özellikle ayetlerde “dünya” kelimesi ile birlikte zikredilmiştir. Alçak yaşamın, yani DÜNYA ile ilgili aldanmanın dışındaki, din adına ALDATAN (ğarur) kelimesi ise Kuran’da tam 19 kez geçmektedir.
Din adına 19 “ALDATAN” kelimelerinin geçtiği ayetler şunlardır: 3:24 3:196 4:120 6:112 7:22 8:49 17:64 31:33 31:33 33:12 35:5 35:5 35:40 40:4 57:14 57:14 57:14 67:20 82:6
Dünya metaının bir aldatma olduğunu bildiren ayetler ise 8 tanedir ve şunlardır: 3:185 6:70 6:130 7:51 31:33 35:5 45:35 57:20
Ayrıca, Kuran’da 19×74 sayısal değerine sahip toplamda 3 kelime vardır. Bunlardan biri fiil olarak, diğer ikisi isim olarak geçer. 30:20 ayetinde fiil olarak geçen kelime infial babından TENTEŞİRUN تَنْتَشِرُونَ (yayılmak/yayınlamak) şeklindedir. İsim olarak geçen kelimeler ise 52:12 ayetinde KHAWD خَوْضٍ (boş işlerle uğraşmak) ve 67:20 ayetinde geçen ĞURUR غُرُورٍ (aldatmak/kandırmak) kelimeleridir.
İmran Akdemir
Ağustos 2016